ESİAD işbirliği ve ev sahipliğinde, TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu koordinatörlüğünde, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UNWOMEN) desteği ile Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (WEPs) çerçevesinde, “Eşitlik Yıldızı Projesi” başlatılarak bir “Yuvarlak Masa Çalıştayı” düzenlendi. ESİAD Merkezi’nde yapılan yuvarlak masa çalıştayında, WEPs imzacısı şirketler ile henüz WEPs imzacısı olmamış firma temsilcileri bir araya getirilerek deneyim aktarımı sağlandı.
Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Global Compact Network Türkiye Ege Bölgesi Yürütücüsü ESİAD’ın, aynı zamanda Global Compact Kadının Güçlenmesi İzmir Platformu’nun da yürütücüsü olduğunu belirterek, Kadının Güçlendirilmesi Prensiplerini (WEPs) benimseyen firmaların sayısının çoğalmasına önem verdiklerini ifade etti. Kadın ve erkek arasında eşitsizliklerin yüz yıllardır sürdüğünü belirten Zorlu, “ne yazık ki toplumsal cinsiyet eşitliği sorunu da küresel ölçekte devem ediyor. Sadece son 50 yıldır kalkınmanın ancak kadınların da toplumsal hayatın her alanına aktif katılımı ile mümkün olacağı anlaşılmış durumda” dedi.
BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasına SKA 5 olarak “toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlar ile kız çocuklarını güçlendirmek” başlığının dahil edildiğini hatırlatan Sibel Zorlu, “Türkiye’de, cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi için bazı mevzuat iyileştirmeleri yapılmış olsa da uygulamada ciddi sorunlar yaşanıyor. Ülkemizin uluslararası düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği alanında oldukça gerilerde kaldığını görüyoruz” dedi. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) “Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu”na göre Türkiye’nin 146 ülke arasında 124. sırada yer aldığını vurgulayan Sibel Zorlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin bu kadar gerilerde olmasının en önemli nedeni kadınların istihdama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına katılımlarının düşük olmasıdır. Türkiye, ekonomiye katılım ve fırsatlar alt endeksinde 134. , eğitime erişim alt endeksinde 101., sağlık ve yaşam alt endeksinde 99., siyasal güç alt endeksinde ise 112. sırada. Bu çerçevede, kadınların iş hayatında ve toplumda güçlenmesini sağlamak amacıyla iyi uygulama örneklerini geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Kadınların işgücüne dahil olmasında özel sektöre büyük sorumluluk düştüğüne inanıyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme sağlayabilmemiz için kurumsal sahiplenmenin güçlü olması gerekiyor. Bu noktada üst düzey yönetimin liderliği kilit unsur. ESİAD olarak, TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu, Dokuz Eylül Üniversitesi ve UNWomen ile ‘Eşitlik Yıldızları’ projesinde bir araya gelmekten memnuniyet duyuyoruz”.
Öztezel: Temel meselemiz fırsat eşitliğini sağlamak
TOBB İzmir Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Aysel Öztezel konuşmasında, yaşamın pek çok alanında eşitsizliklere neden olan toplumsal cinsiyet kalıplarını çalışma hayatında değiştirmek ve kadın ve erkek eşitliğini sağlamak için bu projeye başladıklarını söyledi. 2016 yılından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda aktif çalışmalar sürdürdüklerini vurgulayan Öztezel, “İzmir Eşitlik Yıldızlarını Arıyor projesi ile İzmir’de bu konuda emek veren firmaları ve yöneticileri görünür kılmak, iş birliği ağı oluşturmak, rol modeller ve deneyim paylaşımları aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yeni farkındalıklar yaratmak gibi hedeflerle kolları sıvadık. Acelemiz var. Toplumsal cinsiyet eşitliği hem ülkemizde hem de dünyada ilerlemenin en yavaş olduğu alanların başında geliyor. Mevcut hızla devam edersek küresel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği için 136 yıla, ekonomik eşitlik için 267 yıla ihtiyaç var. Bu yüzden projemiz çok kıymetli” dedi.
Aysel Öztezel, nüfusunun yarısını kadınların oluşturduğu ancak iş gücüne katılım oranının yüzde 30 olduğu bir ülkede sağlıklı, adil ve verimli bir ekonomik büyüme ve sosyo kültürel bir gelişme beklemenin hayal olduğunu ifade etti. Öztezel, “kadın istihdamının artırılması ve fırsat eşitliği sağlanması temel meselemiz. Bunun en kilit noktalarından biri de toplumsal cinsiyet eşitliğini çalışma hayatında uygulamaktır. Ne yazık ki kadınlar için şiddet sorununu odağımıza almak durumunda kaldık. En büyük sorun eğitimsizlik ve işsizlik. Kadın işsizlik oranı yüzde 14,6 erkek işsizlik oranı yüzde 9,6. Kadın iş hayatına dahil oluyor yine sevinemiyoruz. Bu sefer de iş hayatında yaşanan eşitsizliklerle mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
De Neve: Deneyim paylaşımı çok değerli
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Özel Sektör Ortaklıkları Takım Lideri Pınar Akçayöz De Neve, UNWOMEN olarak kadının güçlendirilmesi prensiplerinin kendileri için çok değerli olduğunu söyledi. İzmir’de bu alanda güçlü ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak istediklerini söyleyen De Neve, “İzmir’de mevcut Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles-WEPs) imzacısı olan, hem deneyimlerini paylaşarak örnek olmak isteyen hem de yeni bilgilere, değişime, dönüşüme açık ve bu alanda çalışmak isteyen tüm şirketlere bu projeye dahil olmaları için çağrı yapıyoruz. Bugün WEPs imzacısı temsilcilerin imzacı olmayan katılımcılara deneyim aktarması için buradayız. Bu deneyim aktarımı, yuvarlak masa çalıştayı son derece faydalı ve gerekli” dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Sivil Toplumla İlişkiler Koordinatörü Meltem Kolday ise Türkiye’de ilk defa toplumsal cinsiyet eşitliği dersini müfredata dahil eden üniversite olduklarını kaydetti. Bu örneklerin çoğalması gerektiğini vurgulayan Kolday, “bir devlet üniversitesi olarak bu ileri hamleyi birçok özel üniversitelerden önce yapabilmemizin altında kadın rektöre, kadın dekana sahip olmamız yatıyor. Bu örneklerin çoğalması gerek” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından yuvarlak masa çalıştayında katılımcılar deneyim paylaşımında bulundu.